Erdoğan: İstanbul’un hak etmediği zulüm sona erecek
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, 31 Mart’ta İstanbul’un hak etmediği şeylerden kurtulacağını, büyükşehir hizmetlerine olan hasretin sona ereceğini belirterek, “İnşallah 31 Mart’ta İstanbul’un 5 yıllık fetret dönemi de sona erecek. sona erecek ve yeniden diriliş dönemi başlayacak.” dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen AK Parti İstanbul İlçe Adayları Tanıtım Toplantısı’nda yaptığı konuşmada, İstanbul’un bu zulmü, bu eziyeti, bu ihmali, bu ikiyüzlülüğü hak etmediğini söyledi.
İstanbul’un hırsları sınırlarını aşanların oyuncağı haline getirilmeyi hak etmediğini belirten Erdoğan, şöyle devam etti:
“İstanbul, aklı, gözü, yüreği başka yerde olanların yerine geçilmeyi hak etmez. İstanbul, büyük emeklerle elde ettiği kazanımları kaybetmesine neden olacak beceriksizliği hak etmez. İstanbul, boğulmayı hak etmez. çözümü olmayan sorunları. İstanbul, hiçliğin ortasında yaşayan halkının yaşam sevinci kaynağıdır.” Şehir olmak yerine acıya sebep olmayı hak etmiyor. İstanbul dünyanın en beğenilen şehri olmasına rağmen son birkaç yıldır yaşanması en zor yerler arasında anılmayı asla hak etmiyor. Kardeşlerim, umarım 31 Mart’ta İstanbul hak etmediği şeylerden kurtulur, 31 Mart’ta da İstanbul büyükşehir hizmetleriyle ilgili sıkıntılardan kurtulur. “Hasreti sona erecek. İnşallah 31 Mart’ta yapacağı doğru tercihle İstanbul kendisine yeni bir ufuk açar. İnşallah 31 Mart’ta İstanbul’un 5 yıllık fetret dönemi sona erecek ve yeniden diriliş dönemi başlayacak” “
Erdoğan, “İstanbul bizimdir, bizim kalacaktır” sloganları atan gençlere seslenerek, “Teşekkür ederiz. Hiç şüphemiz yok” dedi. söz konusu.
Şairlerin zamanın ve olayların ötesinde kalp çarpıntısı sayılan şiirlerini yaşadıklarını kaydeden Erdoğan, Vedat Türkali’nin “Bekle Bizi İstanbul” şiirinde “Bunca acı boşuna çekilmedi İstanbul/ Bekle bizi/” dedi. Bekle büyük ve sakin Süleymaniyenle/ Parklarınla, köprülerinle, kulelerinle, meydanlarınla mavi “Bekle bizi, denize yaslan, beyaz ahşap masalı kahvenle/Bekle bizi İstanbul/Bekle.” dizelerini seslendirdi. .
Bu bekleyişin 31 Mart’ta sona ereceğini ve İstanbul’un yeniden gerçek belediyeciliğe kavuşacağını belirten Erdoğan, şöyle konuştu:
“Görüyorsunuz. Kendi başına oynamaya alışkın olanlar, en ufak bir alışılmadık ses duyduklarında hemen karşıdaki kişinin boğazını tutmaya başlıyorlar. Büyükçekmece’de yaşlı bir kadına vuruyorlar, sonra o kadının boğazına sarılıyorlar. CHP de öyledir, gelip bir basın mensubunu yere atıyorlar, bir basın mensubunu dövmeye çalışıyorlar, hani basına saygılıydılar, öyle bir şey var mı, hayır. Boğazından kucakladığınız bu millet, ödülünü size seçim günü sandıkta verecektir.Kendilerine müstehcen sözler yağdırdığınız kadınlarımız 31 Mart’ta sandık başına geldiğinde, hakaretlere şaşıracaksınız. Sen onlara yaptın. Kadın haklarını arayacaksınız ve halkın önünde yaşlı bir bayana saldıran kabalara tepki göstermeyeceksiniz. Basın özgürlüğünden bahsedeceksiniz ve militanlarınız görevini yapmaya çalışan gazetecileri linç edecek. Bunun adı sadece ikiyüzlülük değil, aynı zamanda faşizm ve despotizmdir. CHP bölücüdür. “Örgütü uzantıları aracılığıyla destekleme çabalarını artırdıkça şiddete daha yatkın hale geldi.”
“Eğer haklıysak eğri kendi sorununu bulacaktır.”
İstanbul ve Türkiye’nin 81 ilindeki tüm kuruluşlara seslenen Erdoğan, şunları söyledi:
“Kendi yönetimimiz altındaki belediyelerde yeniden görev almak isterken, muhalefetin kontrolündeki yerlere gerçek belediyeciliği tanıtmaya çalışırken görevimiz şudur: İşimizi her zaman, her yerde hakkıyla yapmak. Programlarımızla, projelerimizle etkilemek.” İnsani ve ahlaki duruşumuz, tevazu ve samimiyetimizle milletimizin gönlünü kazanmaktır. Gece “Gündüz çalışarak hiçbir konuda ve alanda boşluk bırakmamaktır. Düzgün çalışırsak, sorumluluklarımızı yerine getirirsek, hizmet etmek istediğimiz insanların gönlüne girersek, polemiklerle nefesimizi boşa harcamazsak, milletimize ufkumuzu anlatırsak, yani gerçek olursak, eğri cezalandırılacak.”
İstanbul başta olmak üzere dünyanın ve bölgesinin en değerli ve stratejik coğrafyalarından birini vatan edinmiş bir millet olduğumuzu vurgulayan Erdoğan, “Rabbimizin verdiği bu topraklarda yaşamanın elbette bir bedeli vardır. Atalarımızın kanını, canını birer vatandaş olarak bizlere lütuf olarak emanet etmiştir. Bu bir millet meselesidir.” “Bin yıldır her gün bunun bedelini ödedik ve ödüyoruz.” söz konusu.
Erdoğan, bugün içeride ve dışarıda maruz kaldıkları saldırıların, tuzakların, engellemelerin sebebinin hala aynı olduğunun altını çizerek, “Amaç bu milleti sindirmek, bu devleti zayıflatmak, bu ülkeyi bu duruma getirmektir. Üzerinde her türlü ameliyat yapılabilir.” dedi.
“Türkiye uzun zamandır hedef ülkeydi”
Türkiye’nin uzun süredir hedef ülke olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Yüzyıllardır sürdürdükleri sömürge düzeninden elde ettikleri çıkarları tehlikede görenlerin hedefi Türkiye’dir. Amacımızı engellemeye çalışıyorlar. Türkiye, emperyalist emellerle kurdukları düzeni korumak ve sadece kendi güvenliğine hizmet etmek isteyenlerin amacına ulaşmaması için, mazlumlar adına.” “Yükselen sesimizin uyandırdığı zihinlerde ve yüreklerde korku duyanların hedefi Türkiye’dir. Çeşitli sinsi yöntemlerle kendi toplumlarına baskı uygulayarak sürdürdükleri egemenliklerini tehlikede görenler, Türkiye’yi hedef almaktadır.” dedi.
Ülkeyi hedef alanların içeride ortak bulduğunu dile getiren Erdoğan, “Güney sınırlarımızda ‘Terörist’ kurarak bizi tehdit etmek isteyenlerin en değerli aracı bölücü terör örgütüdür. Siyasi ya da sivil görünümlü uzantıları vardır. Bu örgütün ülke içindeki faaliyetleri de aynı amaca hizmet etmektedir.” değerlendirmesini yaptı.
Ülkenin ikinci büyük partisi olan CHP’nin bu kirli oyunda kendisine biçilen rolü kabul etmesinin en üzüntü verici kısım olduğunu belirten Erdoğan, “Maalesef CHP yönetiminin giderek azalan bir seviyesi var. Bizim dönemimizde bu partinin genel başkanı iki kere değişti ama siyasi kalitesi ve kalibresi itibariyle herkesi aştı.Rahmetli Deniz Baykal’la birçok konuda anlaşamadık ama siyasi bilgisini takdir ettik. Kemal Bey’le kavgaları var ama onun da kendine has bir üslubu, üslubu ve misyonu vardı. CHP’nin şu anki Genel Başkanı Özgür Efendi, daha başlamadan listenin en altına düşmeyi başardı.” dedi.
Erdoğan, SHP’nin geçmişte bölücü örgütün kontrolündeki partiyi ilk kez Meclis’e taşıma sorumluluğu nedeniyle tarihe gömüldüğünü belirterek, şöyle konuştu:
“Aslında CHP uzun zamandır bölücü bir örgütün kontrolündeki partiyle gizli işbirliği içindeydi. Ancak en azından bu işbirliğinden utandılar ve müzakereleri gizli tutmaya çalıştılar. Özgür Efendi’nin CHP’si, Öte yandan ayrılıkçı örgütün aygıtı olmaya devam ediyor ve bu nedenle siyasi meşruiyeti sorgulanabilir durumda. “DEM neredeyse Partiyle bütünleşmiş durumda. Koltuğuna ihtiyaç duydukları birinin siyasi emellerine zemin hazırlayacak bu işbirliğiyle her iki taraf da kendi ayaklarına utanç prangası vuruyor.”
Soldakilere ise “Hazır mısınız, İstanbul’un sesini çıkarıyor musunuz?” Erdoğan, “Tek millet, tek bayrak, tek devlet, tek vatan. Bir olacağız. Büyük olacağız. Hayatta olacağız. Kardeş olacağız. Hepimiz İstanbul olacağız, Türkiye olacağız.” diyerek konuşmasını tamamladı.
Adayların tanıtılması
Salondaki partililer Erdoğan’a sevgi gösterisinde bulundu. “Sadece İstanbul”, “Yine İstanbul, Yeniden AK Parti” ve “Hazırız, kararlıyız” pankartları asıldı.
Erdoğan, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Murat Kurum, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Efkan Ala, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yusuf Ziya Yılmaz, AK Parti Seçim İşleri Lideri Ali İhsan Yavuz, AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe, MHP İstanbul İl Başkanı ile birlikte. İlçe belediye başkan adaylarını lideri Sertel Selim ile buluşturdu.
Toplantıya AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Elitaş, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, Ticaret Bakanı Ömer Bolat, 39 ilçe belediye başkan adayı, AK Parti il ve ilçe yöneticileri ile çok sayıda partili katıldı. katıldı.
(Bitti)